Frekans, evrendeki tüm varlıkların temel titreşim düzeyini ifade eder. Kadim bilgelikler, “Evren bir sesle başladı” derken, aslında varoluşun özündeki titreşimsel yasaya işaret eder. Her atom, her hücre ve her düşünce, belirli bir frekansta salınır. İnsan, bu evrensel orkestranın yaşayan bir notasına dönüşür. Ruh, hangi frekansa uyumlanırsa, o gerçekliği deneyimler.
Ruhsal düzeyde frekans, insan bilincinin titreşimsel seviyesini belirler. Sevgi, şefkat, minnettarlık gibi duygular yüksek frekans yayarken; korku, öfke ve suçluluk bu titreşimi düşürür. Meditasyon, niyet, müzik, doğa ve nefes farkındalığı, frekansımızı yeniden yükseltir. Bilinç bu sayede genişler, ruh evrenle daha saf bir rezonansa girer.
Modern bilim de artık bu bilgeliği farklı bir dille anlatıyor. Kuantum fiziği, maddenin özünde enerji titreşimlerinin bulunduğunu; biyofizik ise insan bedeninin elektromanyetik alanlar aracılığıyla iletişim kurduğunu kanıtlıyor. Yani, düşüncelerimiz ve duygularımız yalnızca psikolojik değil, fiziksel titreşimler yaratıyor. İnsan, frekansını fark ederek kendi yaşam alanını dönüştürebiliyor.
Konuyla ilgili şu yazılarımızı da okuyabilirsiniz. “Müziğin Galaktik Hali”, “Kozmik Titreşim” ve “Evrenin Dili Matematik” yazılarında da vurgulandığı gibi, frekans, varoluşun evrensel yasasıdır. Her düşünce bir dalgadır; ve her dalga, bilincin görünmez müziğinde yankılanır.
Müziğin Galaktik Hali
Müziğin Galaktik Hali Galaksinin Fısıltıları ve Evrensel Armoni Evren, sessizlikten doğan bir ezgiyle var oldu. Bu anlayış, yalnızca mistik öğretilerin değil, günümüzde kuantum fiziğinin de merkezinde yer alan bir gerçektir. Antik bilgeler, evreni “titreşimsel bir yapı” olarak tanımlarken, her şeyin…
Sadelikteki Bilgelik: Tao’nun Sessiz Öğretisi
Sadelikteki Bilgelik: Tao’nun Sessiz Öğretisi Tao’nun Sessizliğinde Gizli Bir Anlayış Tao, sözcüklere sığmayan, tarif edildiği anda anlamı yitiren bir yoldur. Tao Te Ching’in ilk satırı bile bunu dile getirir: “Adlandırılabilen Tao, ebedi Tao değildir.” Bu öğreti, kelimelerle değil sezgiyle, düşünceyle…
Bütüne Katılmak ve Anlam Yaratmak
Bütüne Katılmak: Anlam Yaratmanın Gücü Bütünlük Arayışı: Parçalanmışlıktan Birliğe Modern birey, çoğu zaman kendini bir labirentte sıkışmış gibi hisseder. Kalabalıklar içindedir ama yalnızdır; bilgiye boğulmuştur ama anlamdan uzaktır. Bu çağın en büyük krizi bilgi yığını değil, anlam kıtlığıdır. İşte tam…


