DOĞU BİLGELİĞİ

Su gibi ol: Biçimsiz, Yumuşak, ama Engel Tanımaz..!

epistemoloji

Epistemoloji, insanın bilgiyle olan ilişkisini, bilmenin doğasını ve hakikate nasıl ulaştığını inceleyen felsefi disiplindir. “Bilgi nedir?” ve “Neyi bilebiliriz?” soruları, yalnızca düşünsel merakın değil, varoluşsal sorgulamanın da merkezindedir. Bu alan, akıl ve sezgi arasındaki o kadim dengeyi anlamaya çalışır. Çünkü bilgi, yalnızca dış dünyanın yansıması değil, iç dünyanın da aynasıdır.

Doğu bilgeliğinde epistemoloji, deneyimle bütünleşmiş farkındalık olarak yaşanır. Bilmek, bir nesneyi tanımlamak değil; onunla bir olmaktır. Batı düşüncesi ise bilgiyi çözümleme, sınıflandırma ve mantıksal çıkarım yoluyla inşa eder. Bu iki yaklaşım, görünürde farklı olsa da aynı hakikatin iki yüzüdür. Doğu içe bakarken, Batı dışa yönelir; oysa hakikat, bu iki yönün birleşimindedir.

Modern çağda epistemoloji, bilimin temellerini anlamak için de kilit rol oynar. Kuantum fiziği, gözlemcinin gerçekliği etkilediğini göstererek bilginin mutlak değil, bağlamsal olduğunu ortaya koymuştur. Bu bulgu, Doğu’nun sezgisel öğretisini doğrular niteliktedir. Artık bilgi, yalnızca gözlemle değil; bilinçle, niyetle ve farkındalıkla şekillenir.

Konuyla ilgili şu yazılarımızı da okuyabilirsiniz: “Bilgi Felsefesi”, “Doğu ve Batı Felsefesi: Karşılaştırmalı Bir Bakış” ve “Gerçeklik: Gerçek Biz Ona Baktığımız Zaman Oluşur”.

Epistemoloji: Bilmenin Ötesinde Anlamak

Epistemoloji: Bilmenin Ötesinde Anlamak Bilginin Doğasına Yolculuk Epistemoloji, yani bilgi felsefesi, insanın “bilme” yetisini ve bilginin doğasını anlamaya çalışan en köklü disiplinlerden biridir. İnsanoğlu, varoluşunun ilk günlerinden beri “Bilgi nedir?”, “Nasıl biliriz?” ve “Gerçek bilgiye ulaşmak mümkün mü?” sorularını sormaktadır….