DOĞU BİLGELİĞİ

Su gibi ol: Biçimsiz, Yumuşak, ama Engel Tanımaz..!

Kuantum Fiziği

Nefes ve Kuantum: Boşlukta Yankılanan Titreşim

Sufi öğretisi der ki:

“Allah’ın ilk tecellisi nefesidir. Nefes, varlığın kaynağıdır.”

Modern bilim ise şunu söyler:

“Madde yoktur; yalnızca titreşim vardır.”

Biri kadim bir manevi geleneğin, diğeri çağdaş fiziğin içinden yükselen bu iki cümle, aslında aynı hakikate farklı dillerle işaret ediyor olabilir mi? Bu yazı, nefesin kuantum düzlemdeki yankılarını Sufi bakışıyla ele alıyor.

Boşluk Diye Bir Şey Yoktur

Kuantum fiziğine göre boşluk, sandığımız gibi “hiçlik” değildir. Atomun içi görünüşte boş gibi olsa da, bu boşlukta enerjiler titreşir, parçacıklar doğar ve yok olur. Yani evrenin özü “durağanlık” değil, sürekli bir oluş hâlidir.

Sufilere göre de varlık sabit değil, anbean yaratılmakta olan bir nefestir.
İbn Arabi bu yaratımı “nefes-i Rahman” olarak tanımlar: İlahi Rahmet’in sürekli akan nefesi. Kuantum alanında ortaya çıkan ve kaybolan parçacıklar, belki de bu İlahi Nefes’in fiziksel düzlemdeki yansımalarıdır.

Titreşimin Dili: Zikir ve Dalga

Zikir, Sufi geleneğinde Allah’ın isimlerini tekrar ederek yapılan bir nefesli titreşimdir. Bu tekrar, yalnızca zihinsel değil, bedensel ve enerjisel bir titreşim yaratır.

Kuantum alan kuramında ise her parçacık, bir alanın dalga benzeri titreşimidir.

Burada dikkat çekici benzerlik şudur:

  • Zikir = Ses titreşimi + Nefes + Niyet
  • Kuantum dalgası = Enerji titreşimi + Boşluk + Olasılık

Her ikisi de görünmeyen bir düzeni harekete geçirir. Sufiler, bu düzeni “Lâtif olanın sırları” diye adlandırır.

Nefesin Bilinçle Etkileşimi

Modern kuantum fiziğinde, gözlemcinin varlığı ölçüm sonuçlarını etkileyebilir. Bu, bilinç ile gerçekliğin ilişkili olduğu düşüncesini doğurur. Sufilerde de benzer bir anlayış vardır: Nefese bilinç yöneldiğinde, kalpte bir hal oluşur. Ve o hâl, dış gerçekliği etkiler.

Bu, dua ve niyetin sırrıdır.

“Bir kul kalben çağırırsa, O cevap verir.”
– Hadis-i Kudsi

Bu çağrının taşıyıcısı ise… nefesin kendisidir.

Kuantum Alan mı, Nefes-i İlahi mi?

Kuantum alan kuramı der ki:
Her şeyin ardında, maddeyi var eden ve yok eden bir temel enerji alanı vardır. Bu alan görünmezdir, ama her yerde hazır ve nazırdır.

Sufi metafiziğinde bu, Allah’ın varlığının zuhur alanıdır. Onun “nefesi”, tüm evrene sinmiştir. Bu nefes olmadan hiçbir varlık ayakta duramaz.

Belki de bilim ve maneviyat, aynı boşluğa bakıyorlar:
Biri buna kuantum alanı,
diğeri nefes-i Rahman diyor.

Nefesle Titre, Titreşimle Dön

Sufi, nefesini sadece almak için değil, “uyanmak” için kullanır. Her bilinçli nefes, evrendeki büyük titreşimle senkronize olma niyetidir. Tıpkı kuantum düzeydeki bir dalganın bir başka dalgayı etkileyebilmesi gibi…

Nefesinle titreş, çünkü sen bu âlemde bir damla değil; bütünün yankısısın.

Bizi X (Twitter)hesabımızdan Takip Edin

LEAVE A RESPONSE

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir