
Fizik, evreni anlamaya çalışırken zaman zaman insanın kendine dönmesini sağlar. Kuantum mekaniğinde ortaya çıkan dalga-parçacık ikiliği, bu içe dönüşün en ilginç yollarından biridir. Işık, kimi zaman bir parçacık gibi davranır; kimi zaman bir dalga gibi. Onu nasıl gözlemlersen, o şekilde davranır. Gözlemci, gerçeğin kendisini değiştiriyor gibidir. Bu durum sadece fiziğin değil, felsefenin de konusu haline gelir.
Aynı şekilde, insan da iki kutuplu bir varlıktır: ruh ve beden. Ruh, gözle görülmez; dokunulmaz. Ama etkileri vardır. Bedenle birlikte çalışır, onu yönlendirir. Tıpkı bir parçacığın hem yer kaplayan bir şey olması, hem de aynı anda yayılabilen bir dalga gibi davranması gibi, insan da hem somuttur hem soyut. Bu soyutluk, bir anlamda insanı diğer tüm canlılardan ayıran özdür. Ama yine de varlığını sürdürmesi için bedene ihtiyaç duyar.
Bilimsel deneylerde ışığın davranışı gözlem anında değiştiğinde, sanki bir bilinç varmış gibi davranır. Gözlemlendiğini fark eder ve ona göre şekil alır. İnsan da benzer şekilde, toplumun ve başkalarının gözleriyle şekillenir. Başkalarının bizi nasıl gördüğü, kim olduğumuzu etkiler. O hâlde, hem kuantum parçacığı hem insan, sadece kendi iç dünyasıyla değil, ilişkiye girdiği dış dünya ile birlikte tanımlanır.
Bu benzerlik, ruh ve beden ilişkisini daha da düşündürücü kılar. Acaba ruh da, gözlemlendiğinde mi var olur? Yoksa daima orada mıdır, sadece beden aracılığıyla mı görünür? Bunu bilemeyiz ama şunu düşünebiliriz: Dalga ve parçacık arasında nasıl bir tercih yapmak zorunda değilsek, ruh ve beden arasında da bir üstünlük yarışı kurmak zorunda değiliz. Belki her biri, diğerinin tamamlayıcısıdır.
Bilim, dalga ile parçacığı birlikte kabul etmeye mecbur kaldı. Belki biz de ruh ile bedeni, ayrı değil, birlikte düşünmeye başlamalıyız. Gerçeği anlamanın yolu, ikiliklerde değil, birleşim noktalarında saklı olabilir. İnsan, ışık gibidir. Onu anlamak için hem göze hem gönle ihtiyaç vardır.
“Belki de hakikat, ne yalnız ruhta ne yalnız bedende; ne yalnız dalgada ne yalnız parçacıkta… Hakikat, onların arasındaki o görünmez çizgide saklıdır.”
Bizi X (Twitter)hesabımızdan Takip Edin
Okunması tavsiye edilen yazılar:
Çoklu Evren Teorisi: Zihnin Sınırlarını Aşan Kozmik Olasılıklar